Sümeyra Çakır1, Mehmet Tolga Kafadar2, Şeyda Nur Arslan1, Ahmet Türkan3, Berrin Kara1, Aydın İnan4

1Turgut Özal Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu, Ankara, Türkiye
2Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye
3Kastamonu Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği, Kastamonu, Türkiye
4Ankara Umut Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği, Ankara, Türkiye

Anahtar Kelimeler: Meme kanseri; erken tanı; risk faktörleri.

Özet

Amaç: Bu çalışmada meme malign neoplazm tanısı konmuş hastalarda risk düzeyi değerlendirildi ve risk faktörlerinin erken tanı için yapılan tarama çalışmalarına katkısı araştırıldı.
Hastalar ve yöntemler: Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi polikliniğine Ocak 2005 - Aralık 2012 tarihleri arasında meme hastalıkları şikayetiyle başvuran, meme formu tam olarak doldurulmuş meme malign neoplazmı tanısı konmuş 290 kadın hasta (ort. yaş 49.2 yıl; dağılım 25-75 yıl) çalışmaya dahil edildi. Veri toplama aracı olarak hastanenin elektronik veri tabanı ve verilerin değerlendirilmesinde sayı ve yüzdelik dağılımlar kullanıldı.
Bulgular: Araştırma kapsamında yer alan kadınların %90’ının 35 yaş üstü, %86.6’sının evli, %59’unun fazla kilolu olduğu belirlendi. %93.8’inin 15 yaş öncesi menarş, %61.7’sinin adetlerinin düzensiz, %44.8’inin premenopozal dönemde, %38.3’ünün postmenopozal dönemde ve %54.5’inin 50 yaş sonrası menopoz dönemde olduğu belirlendi. %33.8’inin iki çocuğa gebe kaldığı, %52.8’inin bir veya iki kez doğum yaptığı ve %60.4’ünün ilk doğumlarını 20-30 yaş aralığında yaptığı, %39’unun çocuklarını en çok 12 ay emzirdiği, %72.1’inin oral kontraseptif kullanmadığı, kullananların %84’ünün beş yıldan az kullandığı, %92.4’ünün hormon replasman tedavisi kullanmadığı, kullananların %81.8’inin beş yıldan az kullandığı belirlendi. Kadınların %90.7’sinin rahim ve yumurtalıklara ait patolojilerinin olmadığı, %69.3’ünün memeyle ilgili herhangi bir ameliyat geçirmediği, %74.4’ünün ailesel meme kanseri öyküsü olmadığı, %41.2’sinin yakınmasının olmadığı ve %52.8’inde fizik muayene bulgusu saptandığı belirlendi.
Sonuç: Araştırma kapsamına alınan kadınların meme kanseri gelişmesine neden olan güncel risk faktörlerine anlamlı ölçüde sahip oldukları ve kadınların erken tanı için yapılan tarama işlemlerinde etkin rol üstlenmeleri gerektiği kanısına varıldı. Bu bağlamda kadınların bilinçlendirilmesi için yapılması gereken çalışmaların oldukça önemli olduğu düşünüldü.