Mehmet Hamdi Örüm1, Mahmut Zabit Kara2, Gamze Örüm3, Oğuzhan Bekir Eğilmez4

1Department of Psychiatry, Kahta State Hospital, Adiyaman, Turkey
2Department of Child and Adolescent Psychiatry, University of Health Sciences, Antalya
3Training and Research Hospital, Antalya, Turkey Undergraduate Student, İnönü University Faculty of Nursing, Malatya, Turkey
4Department of Psychiatry, Adıyaman University Faculty of Medicine, Adıyaman, Turkey

Anahtar Kelimeler: Deliryum, majör depresif bozukluk, palyatif bakım, psikiyatri konsültasyonu

Özet

Amaç: Bu çalışmada palyatif bakım ünitesinde yatarak tedavi gören hastalara istenen psikiyatri konsültasyonları değerlendirildi.

Hastalar ve yöntemler: Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Palyatif Bakım Ünitesi’nde yatarak tedavi gören hastaların yaş, cinsiyet, ana hastalık tanısı, psikiyatrik tanı, konsültasyon isteminin yapıldığı tarih gibi veriler hasta kayıt sisteminden geriye dönük olarak incelendi. Bu çalışmada, 1 Ocak 2018 ve 31 Aralık 2018 tarihleri arasında konsültasyon istemi olan 53 hasta (26 erkek, 27 kadın; ort. yaş 64.7±15.7 yıl; dağılım 29-92 yıl) değerlendirildi.

Bulgular: Erkek ve kadın yaş ortalamaları benzerdi (p=0.272). Hastaların ana yatış tanıları şunlardı: kanser-lösemi-lenfoma (n=35, %66.2), enfeksiyonlar (n=7, %13.4), serebrovasküler olay (n=5, %9.1), diabetes mellitus (n=4,%7.6) ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (n=2, %3.8). Bu hastaların tamamında dekübitus ülseri mevcuttu. Hastalara DSM-5 tanı kriterlerine göre en sık konulan psikiyatrik tanılar şöyleydi: Majör depresif bozukluk 17 hasta (%32.1), uyku bozukluğu 17 hasta (%32.1), deliryum 16 hasta (%30.2). Mevsimsel konsültasyon istem sayıları benzerdi (p=0.345). Temel yatış tanıları her iki cinsiyette benzer idi (p=0.329). Psikiyatrik tanılar her iki cinsiyette de benzer idi (p=0.467). Majör depresif bozukluk anlamlı olarak diğer psikiyatrik tanı gruplarından farklı olarak daha genç yaştaki hastalarda sıktı (p=0.008).

Sonuç: Palyatif bakım ünitelerindeki hastaların en önemli psikiyatrik tanıları deliryum ve uyku bozuklukları ile birlikte majör depresif bozukluktur. Ağır hastalık yükü üzerine eklenen primer veya sekonder psikiyatrik bozukluklar hastaların tedaviye olan uyumunu kötü etkilemektedir. Bu nedenlerle hastaların ruhsal açıdan yakın takip ve tedavi altında olmaları önerilir.